9 Ağustos 2012 Perşembe

Mahmut Kayalıbay Gökçeada Pansiyon Sektörünü Değerlendirdi

Gökçeada Pansiyon ,Gökçeada ve Gökçeada Apart konusunda sektörü takip edenlere tavsiye niteliği taşıyan söyleşimizi buyurun okumaya.Gökçeada Pansiyon
Umarım ilgi ile okursunuz...

Türkiye
son 20 yılda turizm alanında müthiş bir gelişim gösterdi.Özellikle
Antalya'nın gerek kapasite olarak,gerekse kalite olarak otelcilikte
göstermiş olduğu başarı,bizi Avrupa'nın parlayan yıldızı haline
getirdi.Gösterilen onca gelişmeye rağmen,benTürkiye'nin hala turizm
konusunda alacağı çok mesafe olduğunu düşünüyorum.
Ancak,ne yazık ki
gösterilen bu büyük başarı,aynı oranda küçük turizm işletmelerine
yansıtılamıyor.Çünkü çağımızdaki gelişme ve büyüme algısı daha büyük
binalar,daha fazla kapasite,daha çok kar anlayışıyla oluştuğundan,küçük
işletmelerin bu ortamda yaşayabilme şansları çok azalıyor.Bu
durum,uluslararası rekabetçi ortamda ekonominin gereğiyse eğer,ki öyle o
zaman buna itiraz etmenin ,karşı olmanın da pek bir anlamı yok...
Ancak,düzenin bu şekilde işliyor oluşu,bizi bazı gerçekleri farketmekten alıkoymaması gerektiğini düşünüyorum.
Bir
taraftan ekonomik büyümenin getirdiği refah ortamı hayat
standartlarımızı yükseltirken,diğer taraftan bizi yalnızlaştırıp,mekanik
bir ortamda duygusuz,ruhsuz bir hayat tarzını bizlere dayatıyor.
Örneğin,
eskiden mahallemizin bakkalından,kasabından alışveriş yaparken sıcak
insani ilişkiler kurardık.Alışveriş ilişkisinin haricinde kurulan
dostluklar bizi birbirimize yaklaştırırdı.Birbirimizle daha çok şeyi
paylaşırdık.Günümüzde ise hipermarket reyonlarında belki çok daha fazla
şey bulabiliyoruz ama ne bileyim,sanki daha bir yalnızız,daha bir
açız,daha bir duygususuz.Kasadaki görevli ''Hoşgeldiniz'' derken
bile,bunu şirketin müşteri ilişkileri politikası gereği yapıyor.




Turizm sektöründe de durum aynı.Çok lüks,çok büyük otellerimiz
herşey dahil sistemde hizmet veriyorlar.Bu otellerden hemen hemen
aklınıza gelebilecek bütün hizmetleri alabiliyorsunuz.Ama diğer taraftan
baktığınızda bunlarında birer fabrika gibi çalıştığını
görüyorsunuz.Ödediğiniz para,aldığınız hizmet;başka hiçbirşey yok...
Çok
şükür ki bir çok insan bu anlattıklarımızın farkında.Ekonomik
gelişmelerin esiri olmadan,sıcak ve samimi insan ilişkilerine dayalı bir
hayat sürmek istiyorlar.Bu noktada bu insanların tatil anlayışı da
''Sıcak ve samimi bir ortamda'' tatil yapmak olduğundan,genelde aile
işletmeleri olan pansiyonlar da büyük önem kazanıyorlar.Bu yüzden gerek
iç gerekse dış turizm açısından pansiyonculuğun yaygınlaşması çok
olumlu.Ancak Türkiye'de pansiyonculuk bazı ekonomik zorluklarla karşı
karşıya kalıyor.
Büyük otellerin ve acentelerin sunduğu paketlerin
çeşitlenmesi ve her şey dahil sistemiyle pansiyonların hem sayısının hem
de fiatlarının düştüğünü görüyoruz.İspanya ve İtalya gibi ülkelerde
pansiyoncular turizm gelirlerinden oldukça önemli bir pay alırken,
Türkiye'de ise bu oran ne yazık ki çok düşük.

Röportajın Devamı İçin: http://www.lebideryapansiyon.com/kurumsal/basinda-roportajlarimiz-yayinlandi.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder